Sürdürülebilirlik önceliklerimiz, 11 farklı Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi'ne hizmet ediyor.
Sürdürülebilirlik kavramını sadece çevre ile sınırlamayan bir anlayışla çalışıyoruz. Hayat'ta "herkesin yenilikçi ve kaliteli ürüne erişim hakkı olduğuna inanarak" işimizi sürdürüyoruz. Bu yaklaşımla Türkiye'den dünyaya, Hayat'ın en iyisini götürerek işimizi istikrarla büyütüyoruz.
Sürdürülebilirlik politikamızı ve önceliklerimizi, çok kapsayıcı bir çalışma sonucunda, çalışanlarımızdan, üst yönetim ve iş ortaklarımızdan STK'lara kadar farklı dış paydaşlarımızın görüşlerini dikkate alarak oluşturduk. Ekonomik performans, ürün kalite ve güvenliği, inovasyon ve Ar-Ge, iş sağlığı ve güvenliği ile başlayan sürdürülebilirlik önceliklerimiz, 11 farklı Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi'ne hizmet ediyor.
Pandeminin en yoğun olduğu yaşandığı dönemde temizlik kağıtları, deterjan, bebek bakım kategorimiz, en çok talep gören ürünler arasında yerini aldı. Türkiye'de hanelerin yüzde 25'i ilk kez pandemiyle online olarak temizlik ürünü alışverişi yaptı. Toplu alım öne çıktı, yani insanlar aynı sepette bebek bezini, kitabını, cilt bakım malzemesini sipariş ettiler. Normalde süpermarketten alınan tuvalet kağıdı, çamaşır suyu gibi ürünlerin internet satışındaki payı yüzde 1'den yüzde 45'e çıktı. Hayat olarak kullanım alışkanlıklarındaki değişime hızla cevap vererek büyük paketlere odaklandık. Tüketicimizin ihtiyaçlarını karşılayacak tuvalet kağıdında 32'li paketlerimizi, Bingo Oxyjen deterjanlarımızda yüksek ml ürünlerimizi sunduk.
Hayat'ta yenilikçiliğimizi ve Ar-Ge başarımızı, laboratuvar çalışmalarıyla değil, hayata geçirebildiğimiz yeniliklerle ölçeriz. İleri teknoloji ekipmanlar ve 100'den fazla nitelikli araştırmacımızla, ödüllü Ar-Ge merkezimizde araştırma ve yeni ürün geliştirmenin yanı sıra alternatif hammadde, ambalaj ve süreç geliştirme çalışmaları da yürütüyoruz. Sanayi-akademi işbirliğine inandığımız için 2 bin 244 programı ile Ar-Ge Merkezimizin kapılarını geleceğin 18 araştırmacısına doktora tezlerini tamamlamaları için açtık. Üretim yöntemlerimizi, formülasyonlarımızı ve ürünlerimizin ayrıştırıcı özelliklerini korumaya yönelik, dünyada 68 ülkede tescilli yedi patentimiz ve 50'nin üzerinde patent başvurumuz bulunuyor. Bu da Türkiye merkezli globalleşen bir şirket olarak bizim için büyük bir gururdur. Tüm yenilikleri farklı kategorilerdeki ürünlerimize de taşıyarak bir sinerji oluşturduk. Örneğin boya, paraben, klor ve naylon içermeyen Molped Pure&Soft'un bu "yüzde 0" konseptini, Molfix'e de taşıdık. Parfüm, klor, paraben, nonilfenol içermeyen yeni Molfix Pure&Soft'u tüketicilerimizle buluşturduk. Temizlik kağıdı kategorimizde ise "yüzde 0" konseptini klor, boya, parfüm ve optik beyazlatıcı içermeyen Papia Pure & Soft ürünümüzle sunduk. Tüm bu yenilikleri sadece kategorilere taşımakla kalmadık, bir seneden kısa bir süre içinde Nijerya'dan Pakistan'a, Rusya'dan Cezayir'e 11 ülkede yaygınlaştırdık. En başta dediğim gibi, herkesin kaliteli ve yenilikçi ürüne erişim hakkı olduğuna inanarak, her gün şevkle bu uğurda çalışmaya devam ediyoruz.
İşimizin devamlılığı, en büyük sürdürülebilirlik önceliklerimizden. Bu sene, Mersin, Rusya ve Vietnam'da tesis yatırımlarımız sürerken pandemi sürecinde 33 yıllık hijyen deneyimimizi yepyeni bir kategori girişiyle cerrahi maske üretimine taşıdık. Hammaddesini de Türkiye'de kendi tesislerimizde ürettiğimiz yüzde 100 yerli ve milli cerrahi maskemiz, üç katmanlı ve her katmanında ayrı koruma sunuyor, bakterilere karşı da yüzde 99'a kadar koruma sağlıyor. Cerrahi maske alanında, TSE ürün onaylı ve TSE Covid-19 Güvenli Üretim Sertifikası'na sahip ilk ve tek şirketiz.
İşimizi büyütürken dünyamızın kaynaklarını korumaya, emeğimizi ve zamanımızı daha anlamlı kullanmaya da önem veriyoruz. Hayat çatısı altında, örnek gösterilecek çalışmalara imza atıyoruz. Örneğin Türkiye'nin lider, Avrupa'nın üçüncü en az su kullanarak temizlik kağıdı üreten şirketiyiz. OECD ortalamasında 1 ton temizlik kağıdı için 12-15 ton su kullanılırken sektör normundan 11 kat daha az su kullanarak üretim yapıyoruz. Diğer yandan Kocaeli'nde kurduğumuz özel desalinasyon tesisiyle, deniz suyunu filtreleyerek üretimde kullanılabilir hale getirdik. Bu sayede yerel halkın ihtiyaç duyduğu yeraltı su kaynağını yüzde 50 daha az kullandık. Üstelik denizden aldığımız suyu temizleyip üretimden sonra tekrar temizleyerek denize kazandırıyoruz.
Enerji verimliliği konusunda ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi sertifikasyonunda Türkiye'nin ilk akredite şirketiyiz. Kojenerasyon adı verilen özel bir sistemle, doğalgazı ısı, buhar ve elektrik olmak üzere üç farklı kaynağa dönüştürerek akıllı fabrikalarımızda ihtiyaç duyduğumuz enerjiyi kendi bünyemizde yüzde 88 daha verimli kullanıyoruz. Bu sistemle Türkiye Kojenerasyon Derneği'nin örnek gösterdiği üreticiler arasında yer alıyoruz.
Ürünlerimizle Türkiye'de hanelerin yüzde 80'ine uzanan bir şirket olarak bugün olduğu gibi yarınlarda da hem operasyonlarımızda hem de sosyal ve toplumsal alanlarda verimli ve etkili işler yapmaya devam edeceğiz. Dünya kaynaklarına, çevremize, tüketicilerimize ve tüm paydaşlarımıza karşı sorumlu bir üretici olmanın bilincinde çalışmayı sürdürecek, sürdürülebilir büyüme odağında yatırımlarımızı artırarak büyümeye ve ülke ekonomisine katkı sağlamaya devam edeceğiz.
"Sürdürülebilirlik çatısı altında, çalışan gönüllülüğü de önem verdiğimiz alanlardan. Kurumsal gönüllülük programımız 'Hayat Gönüllülerime dahil olan çalışanlarımız, bu sene 23 Nisan'da Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği'nden omurilik felçlisi çocuklarla ve aileleriyle dijital platformda buluştular, sohbet ettiler ve hatta tabu oynadılar."
